Reflektif Cilt 6 Sayı 3 (2025): Ekim Lansman Paneli Videosu
Reflektif Sosyal Bilimler Dergisi 6:3 Lansman Paneli Videosu yayında...
https://www.youtube.com/watch?v=bZjp68I1bvc&feature=youtu.be
REFLEKTİF Sosyal Bilimler Dergisi, yayın sürecinin her aşamasında etik davranış standartlarını benimsemeyi ve bunları yerine getirmeyi taahhüt etmektedir. Yayın Etik Komitesi (Committee on Publication Ethics - COPE) ve Açık Erişim Akademik Yayıncılar Derneği (Open Access Scholarly Publishers Association - OASPA) tarafından sağlanan genel etik yönergelerine sıkı bir şekilde bağlıdır. Bu yönergelerde belirtilen ilkelere ve genel yayın şartlarına bağlı olarak, mesleki ve etik standartlara göre editörler, hakemler ve yazarlar aşağıdaki sorumlulukları almalıdır. Yayın sürecinin düzgün ve etiğe uygun şekilde işlemesi bu sorumlukların yerine getirilmesine bağlıdır.
1. Editörlerin Sorumlulukları
1.1. Genel Sorumluluklar
1.2. Okuyucularla İlişkiler
1.3. Hakemlerle İlişkiler
1.4. Yazarlarla İlişkiler
1.5. Editörler Kurulu ile İlişkiler
İntihal ve Etik Dışı Davranışlar
REFLEKTİF Sosyal Bilimler Dergisi’e gönderilen tüm makaleler basılmadan önce iThenticate yazılım programı ile taranmaktadır. Kabul edilen en yüksek benzeşim oranı %15'dir. Bu oranı aşan makaleler ayrıntılı olarak incelenir ve gerekli görülürse gözden geçirilmesi ya da düzeltilmesi için yazarlara geri gönderilir, intihal ya da etik dışı davranışlar tespit edilirse yayımlanması reddedilebilir.
Aşağıda etik dışı bazı davranışlar listelenmiştir:
Reflektif Sosyal Bilimler Dergisi 6:3 Lansman Paneli Videosu yayında...
https://www.youtube.com/watch?v=bZjp68I1bvc&feature=youtu.be
İklim değişikliği, sera gazı azaltımına dair ekonomik analizlerden uluslararası müzakerelerin yapısına, kentlerin iklim etkilerine uyum ve dirençliliğinden su ve gıda politikalarına kadar sosyal bilimlerde çok geniş bir araştırma alanı yaratmaktadır. Her ne kadar IPCC’nin (Intergovernmental Panel on Climate Change) değerlendirme raporlarındaki fizik bilimleri, etkiler ve uyum ile azaltım şeklindeki üçlü ayrımı iklim araştırmalarına hâkim olmaya devam etse de, iklim değişikliğinin çok boyutlu etkileri ve çözüm yollarının karmaşıklığı, tek bir disiplinin çerçevesinde yürütülen çalışmaların sınırlı kalmasına neden olmaktadır.
Giderek hızlanan iklim değişikliği, artık yalnızca bilimsel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve siyasal bir kriz olarak bilimlerdeki geleneksel sınırları aşmayı gerektiriyor. Bu durum, iletişim ve kültürel çalışmaların yanı sıra edebiyat, sanat, felsefe ve diğer beşeri bilimler için de iklim krizini giderek daha ayırt edici bir tema haline getirmiştir.