Reflektif Cilt 6 Sayı 3 (2025): Ekim Lansman Paneli Videosu
Reflektif Sosyal Bilimler Dergisi 6:3 Lansman Paneli Videosu yayında...
https://www.youtube.com/watch?v=bZjp68I1bvc&feature=youtu.be
Yazarlar
REFLEKTİF Sosyal Bilimler Dergisi yayın politikası gereğince, yayınlanmak üzere dergiye gönderilen makalelerde (orjinal bilimsel araştırma makalesi ve derlemeler) gerçek anlamda katkı sağlayan kişiler yazar olarak yazılmalıdır. Makalenin yazar/yazarları, çalışma kapsamında herhangi bir kişisel ve finansal çıkar çatışması olmadığını bildirmek zorundadır. Bu bildirimi makalenin sonunda “Çıkar Çatışması/Conflicts of Interest” başlığı altında belirtmelidirler (The authors declare that they have no conflict of interest).
Hakemler
Hakemler, değerlendirdikleri makalede herhangi bir çıkar çatışması olduğundan şüphelendiklerinde değerlendirme süreci ile ilgili olarak dergi editörlüğüne bilgi vermeli ve gerekirse makale değerlendirmesini ret etmelidirler. Çıkar çatışmasını engellemek için makale yazarlarının görev yaptığı kurumlardaki kişiler, makale için hakemlik yapamazlar.
Editörler
Editörlerin, makalelerle kişisel veya mali açıdan çıkar çatışması olmamalıdır.
Reflektif Sosyal Bilimler Dergisi 6:3 Lansman Paneli Videosu yayında...
https://www.youtube.com/watch?v=bZjp68I1bvc&feature=youtu.be
İklim değişikliği, sera gazı azaltımına dair ekonomik analizlerden uluslararası müzakerelerin yapısına, kentlerin iklim etkilerine uyum ve dirençliliğinden su ve gıda politikalarına kadar sosyal bilimlerde çok geniş bir araştırma alanı yaratmaktadır. Her ne kadar IPCC’nin (Intergovernmental Panel on Climate Change) değerlendirme raporlarındaki fizik bilimleri, etkiler ve uyum ile azaltım şeklindeki üçlü ayrımı iklim araştırmalarına hâkim olmaya devam etse de, iklim değişikliğinin çok boyutlu etkileri ve çözüm yollarının karmaşıklığı, tek bir disiplinin çerçevesinde yürütülen çalışmaların sınırlı kalmasına neden olmaktadır.
Giderek hızlanan iklim değişikliği, artık yalnızca bilimsel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve siyasal bir kriz olarak bilimlerdeki geleneksel sınırları aşmayı gerektiriyor. Bu durum, iletişim ve kültürel çalışmaların yanı sıra edebiyat, sanat, felsefe ve diğer beşeri bilimler için de iklim krizini giderek daha ayırt edici bir tema haline getirmiştir.