Dayağa Karşı Dayanışma ve Mor İğne Kampanyalarında “Şiddet” ve “Cinsel Taciz”in Kavramsallaştırılması
DOI:
https://doi.org/10.47613/reflektif.2021.14Anahtar Kelimeler:
Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyası, Mor İğne Kampanyası, kadına yönelik şiddet, cinsel taciz, kadın hareketiÖzet
Bu çalışmada 1980 sonrası feminist hareketin iki öncü kampanyası olan Dayağa Karşı Dayanışma ve Mor İğne kampanyalarını ele alacağım. Cinsiyet temelli şiddet biçimleri olan “dayak” ve “sarkıntılığın”, bu iki kampanyanın tasarlanma, örgütlenme ve yürütülme süreçlerinde “şiddet” ve “cinsel taciz” olarak yeniden tarif edilmelerinin önemine değineceğim. Bu feminist kavramsallaştırma süreci sayesinde kişisel olanın politikleştirildiğini, yani şiddet ve cinsel tacizin üzerine konuşulabilir, tartışılabilir, mücadele edilebilir hale getirildiğini öne sürüyorum. Kavramsallaştırmadan kastım bu mücadele ve dayanışma kampanyaları sürecinde dayak, pataklama, sopa gibi terimlerin yerine kadına yönelik şiddet; sarkıntılık, elleme, gibi tabirler yerine cinsel taciz kavramlarının kullanılmaya başlanmasıdır. Bu yeniden adlandırma süreci, kendiliğinden olmamış, feminist yöntem arayışının sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu kavramların günümüzdeki yaygın kullanımlarına bakılacak olursa bu iki kampanyanın kalıcı kazanımı olduğu öne sürülebilir.
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2021 Gülhan Balsoy
Bu çalışma Creative Commons Attribution-ShareAlike 4.0 International License ile lisanslanmıştır.
REFLEKTİF Sosyal Bilimler Dergisi'ne yayımlanması için değerlendirilmek üzere gönderilen makaleler, daha önce herhangi bir ortamda yayınlanmamış veya herhangi bir yayın ortamına yayınlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır.
Makalelerin yayıma kabul edilmesi durumunda ticari amaç da dahil olmak üzere ve aynı lisansı kullanılmak şartıyla, çalışmanın başka çalışmalarla birleştirilmesi, çalışmanın üzerine yeni bir çalışma yapılması ya da farklı düzenlemeler yapılmasına izin verilir.
REFLEKTİF Sosyal Bilimler Dergisi'nde yayınlanan çalışmaların telif hakları yazarına aittir. Yazarlar çalışmalarını çoğaltmak ve yaymakta özgürdür.